Sırasıyla Amida,Amid,Kara amid,Diyar-Bekr,Diyarbekir adlarını alan şehir,tarih boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
İ.Ö.3500 yıllarında Hitit, ve Hurrri-Mitanniler'le başlayan ve sırasıyla (İ.Ö.1260-653) Asurlular ve Urartular,(İ.Ö.653-625) Medler,(İ.Ö.140-85) Partlar,(İ.Ö.85-69) Büyük Tigran,(İ.Ö.69-İ.S.53) Romalılar, (53-226) Romalılar-Partlar,(229-395) Sasaniler-Romalılar,(395-639) Bizanslılar egemenliğinde kalmıştır.
639 yılında kent müslüman arapların eline geçmiş ve 661 yılına kadar üç halife devrinde yönetilmiştir. Daha sonra Emeviler (661-750),Abbasiler (750-869),Şeyhoğulları (869-899), Abbasiler (899-930), Hamdaniler (930-978), Büveyhoğulları (978-984), Mervaniler (984-1085), Büyük Selçuklular (1085-1093),Suriye Selçukluları (1093-1097), İnanoğulları (1097-1142), Nisanoğulları (1142-1183), Hasankeyf Artukluları (1183-1232), Mısır ve Şam Eyyubileri (1230-1240), Anadolu Selçukluları (1240-1302,bu sevirde Hülagü orduları Diyarbakır ve çevresini istila etmiş ve büyük yıkımlarda bulunmuşlardır), İlhanlılar (1302-1394), Timur (1394-1401), Akkoyunlular (1401-1507), Safaviler (1507-1515) egemenliğinde kalan kent, 15 Eylül 1915'te Bıyıklı Mehmet Paşa tarafından Osmanlı egemenliğine alınmıştır.
Diyarbakır, Osmanlılar döneminde önemli eyaletlerden birinin merkezi olmuş, doğuya sefer yapan orduların hareket üssü ve kışlağı görevini görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde özellikle 1.Dünya Savaşı'nın yakın zamanlarda hastalık, yangın ve sefalet yüzünden büyük sıkıntı çeken Diyarbakır; Cumhuriyet devrinde büyük ve önemli imar, sosyal, kültürel ve ekonomik hareketler yaşamıştır. 1950'lerden sonra yeni şehir kurulmuş; yollar, hastaneler, okullar ve modern yapılarla gün geçtikçe büyümüş ve gelişmiştir. Yeni şehir kara,hava ve demir yolarıyla Türkiye'nin dört bir yanına bağlanmış önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.
|